
Yetiştirici Köşesi
Süt fiyatları ve hayvancılığın karlılığı ile ilgili olarak en çok sorgulanan yem fiyatlarıdır diye düşünülebilir. Yem fiyatlarının yüksekliği hayvanların beslenmesini de fazlaca olumsuz etkiliyor. Özellikle vitamin ve mineralleri içeren premikslerin yemlere katılmasının gerekliliği fazlaca sorgulanır hale geldi. Vitamin ve minerallerin yemlere katılarak mutlaka hayvanlara yedirilmesi gereken ve çoğu dışarıdan alınması gereken besin maddeleri olduğu unutulmamalıdır.
Vitamin ve mineral ihtiyacı hayvanların verimlerine ve yaşadığı bölgelere göre değişmektedir. Türkiye şartlarında genellikle endüstriyel vitamin ve mineral katkıları fabrika yemlerine katılmaktadır. Bunların fabrika yemlerine katılma düzeyleri, kaliteleri, vitamin veya mineral yapıları oldukça değişken olmaktadır.
Genellikle fabrika yemlerine ucuz olan ve yem fiyatını artırmayan ürünlerin katılması tercih edilmektedir. Bunun dışında yetiştirici kendisi dışarıdan vitamin ve mineral premiks alarak işletmesinde yem karıştırma sırasında makineye aktarmakta veya sonrasında hayvanın önüne dökülen yemin üzerine katmaktadır.
Ayrıca yalama kovası gibi başka kaynaklardan da vitamin ve mineral tüketimi sağlanmaktadır. Bu uygulamalar modern tarzda üretim yapan işletmelerde yaygın olarak yapılmakta fakat aile tipi küçük işletmelerde çoğunlukla göz ardı edilmektedir.
Çoğu yetiştiricinin “Bunların fabrikadan alınan yemler içerisinde zaten bulunması gerekiyor, yemin etiketinde de katıldığı yazıyor, neden ilave olarak kullanayım?” şeklinde kullanma yönünde isteksizlik ifadelerine sıklıkla rastlanmaktadır.
Biraz önce ifade edildiği gibi fabrika yemleriyle vitamin ve mineral verilse de hayvanların ihtiyaçlarını karşılamak için ayrıca bazı katkıların katılması Türkiye şartlarında gerekli olduğu söylenebilir. Vitamin ve mineraller rasyonla yeterince sağlanamazsa öncelikle sebebi belli olmayan veya başka şeylere yorumlanan hayvanın veriminde düşüşler gerçekleşiyor. Yahut hayvan sahipleri verim kayıplarının neden olduğunu çoğunlukla anlayamıyor.
Vitamin ve mineral madde yetersizliklerinde verim kaybını çoğunlukla zararlı olan mikroorganizmalara karşı koyan hayvanın vücut bağışıklık sisteminin zayıflaması takip ediyor. Yani vitamin ve mineral tüketimi yetersiz olduğu için hayvan hastalık oluşturan mikroorganizmalara karşı dirençsiz ve güçsüz kalıyor, sık sık hastalanıyor. Buna örnek olarak bir işletmede fazla sayıda mastitisli hayvanının olması gösterebilir. Vitamin ve mineral yetersizliği daha da ilerlemişse genç hayvanların büyümesi gecikecek, kısa ve yanık kalmış, görünüşü iyi olmayan, yaşını geçtiği halde henüz kızgınlık göstermeyen hayvanların sayısı işletmenizde artacaktır.
Çok ileri vitamin ve mineral eksikliklerinde yani bunların hiç kullanılmadığı bazı durumlarda da hayvanlarda diğer hastalıklarla birlikte o vitamin veya mineral eksikliklerine mahsus belirtiler ortaya çıkacaktır.
Doğum sonrası dönem, süt veriminin yüksek olması, fabrika yemleriyle fazla miktarda besleme, şiddetli sıcak ve soğuk hava gibi durumlarda vitamin ve mineral ihtiyacı daha da artış göstermektedir. Özellikle ülkemizde hayvanlar için çok sayıda stres faktörleri sağlığı ve verimi bozmaktadır.
Hayvanlarımızın barınma ortamı iyi değil. Örneğin yoğun kış şartlarında birçok işletmede hayvanlar yatacak yer bulamamakta, dizine kadar cıvık dışkı içerisinde ayakta kalmaktadırlar. Hayvanın ayakta kalması ve ayağın yapısının korunması için vitamin A, biyotin, çinko, bakır içeren katkıların yemlerde bulunması hatta düzeylerinin artırılması gerekmektedir.
Bölgelerin toprak yapısına göre yetiştirilen kaba ve konsantre yem kaynaklarındaki minerallerin miktarı değişebilmektedir. Örneğin Orta Karadeniz ile Isparta’nın ilçelerinde topraktaki bakır yetersizliği bulunmakta veya bakırın barsaklardan emilmesini engelleyen bazı mineraller fazla bulunmaktadır.
Çinko ülkemiz topraklarında yeterli değildir. Bu durumda hayvanların fabrika yemi, premiks, yalama kovası vs. gibi kaynaklardan bu iz minerallerin alması şarttır.
Vitamin ve mineral yetersizlikleri nedeniyle üreme problemleri yaygın olarak gözlenmektedir. Vitamin A ve E ile bakır, çinko, selenyum gibi minerallerin yetersizlikleri hayvanların kızgınlık göstermelerini engelleyebilmektedir. Bu hayvanlar kızgınlık gösterip tohumlansa dahi gebelik olmayabilir.
Hayvanın verimi ve bulunduğu ortama göre kullanılan minerallerin bazılarının 1/3’ünün organik olması gerekebilir. Bu vitamin ve mineralleri üreten veya satan çok sayıda “Merdiven altı” diye tabir edilen firma bulunmaktadır. Vitamin ve mineral hammaddelerinin kontrol altında olan ve devamlı analiz yaptıran firmalardan temin edilmesi, içeriğinde ağır metallerin olmamasına dikkat edilmelidir.
Özetle, hayvanlarınızın vitamin ve mineral ihtiyaçlarını devamlı sorgulayarak gerekli önlemleri almayı unutmayınız.
Prof. Dr. Nurettin Gülşen
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı.
Popüler Sorular