Yetiştirici Köşesi
Süt inekçiliği dünyanın en zor işlerinden birisi olsa gerek diye düşünüyorum. Hangi iş alanında sabah namazı kalkıp gece yarılarına kadar soğukta, sıcakta ve hijyenik olmayan şartlarda çalışılıyor. Bayramı seyranı olmayan bir iş, uğraş. Bunun bir değerinin ve kıymetinin olması gerekir diye düşünüyorsunuz ama nafile.
İnsanlar hep en son yapılacak iş gözüyle bakıyorlar. Halbuki et olmadan süt olmadan nasıl beslenecekler? Her gün yeşillik ya da kuru fasulye, nohut ve mercimek gibi bitkisel protein ve enerji kaynaklarıyla beslenmek mümkün mü? Elbette hayır. O zaman toplum olarak, tüm insanlık olarak tüm hayvancılıkla uğraşanlara, üretenlere, girişimcilere ve çalışan emekçilere büyük saygı duymamız ve hak ettikleri değeri vermemiz gerekir.
Bu sektörde çalışanların yaşama standartlarını sağlamamız boynumuzun borcu olması lazım. Hayvancılık işletmelerinin en büyük sıkıntılarından birisi işçi yetersizliği olarak görülüyor. Dikkat ederseniz “vasıflı işçi” tabirini kullanmadım. Çünkü vasıflı bir yana vasıfsız işçi bulmak ve çalışma devamlılıklarını sağlamak da oldukça zor. Hayvancılıktaki işçi sıkıntısı sadece bizde değil tüm dünyada sıkıntı olmaya başladı.
Hatta işçi ücretlerinin yüksek olduğu ve göçmen işçi geçişine izin vermeyen ülkelerde çok daha büyük bir problem olmaya başladı. Bizim ülkemizde her ne kadar yabancı işçiye karşı olsak da bu işçiler olmasa hayvancılık ve tarım ne durumda olurdu yeterince üzerinde durmuyoruz. İşçi yetersizliği sonuç itibarıyla hayvancılık gibi zor şartları olan sektörlerde robotik teknolojilerin gelişimini teşvik eder hale geldi.
Robotik sağım stratejik öneme sahip olmaya başladı
Özellikle robotik sağım Türkiye açısından stratejik bir konudur. Belki de bir gün, hatta çok kısa zamanda çalışan sayısında karşılaşacağımız sorunlar nedeniyle son dönemlerde dünyanın hemen hemen her tarafında teşvik edilen ve hızla gelişen robotik sağım ve besleme sistemlerinin yerli olanlarının üretimlerini acilen teşvik etmemiz gerekiyor. Devlet tarafından bu tip yazılım ve mekanizasyon çoğunlukla teşvik ve öncelikli alan kapsamına alınsa da benim bildiğim henüz ruhsatlandırılmış ve kalite belgelerini alarak çiftliklerde kurulan yerli bir sistem bulunmamaktadır.
Sadece fuarlarda yakın zamanda kurulumlarını gerçekleştireceklerini öğrendiğim bir Ar-Ge şirketini gördüm. Teşvik kapsamları yeniden gözden geçirilerek robotik sağım sistemleri üzerine yazılımcı ve mekanizasyon yapanların dikkatlerinin fazlasıyla çekilmesi gerekiyor. Bana göre savunma sanayi neyse robotik sağım ve besleme sistemlerinin yapılması da eşdeğer kıymette ve önceliktedir.
Otomatik sağım robotları nasıl çalışır?
Sağım robotlarının çalışma prensibi ineklerin gün içerisinde istedikleri zaman veya programlı olarak kendilerini sağdırma prensibi üzerine kuruludur. Robot derken aklımıza insan hareketlerini taklit eden mekanizasyonlar gelse de sağım robotları meme başlarını tanıyan, yıkayan ve dezenfekte eden, başlık yerleştiren ve sütü vakumlayan içerisinde son derece ileri yazılım ve mekanizasyonların kullanıldığı bir oda şeklinde sistemlerdir (Resim 1 ve 2).
Sağım sistemlerinin içerisinde bulunan yemleme ünitesi sağım için hayvanı robota sokacak özellikte otomatik olarak yem tüketim miktarını ayarlayan besleme sistemleridir. Yani robotik sağım hem sağım yapan hem de ineğin bir miktar yem ihtiyacını karşılayan ileri teknoloji içeren entegre bir sistemdir. Bu sistemde sağımın teşvik edilmesi için normal besleme uygulamalarına göre bazı önemli farklılıklar vardır. Dünya üzerinde aktif olarak kullanılan Delaval, GEA ve Lely gibi uluslararası boyutta kabul görmüş markaların robotları bulunmaktadır.
Sağım robotları olan işletmelerde besleme nasıl yapılır?
Robotik sağım yapılan işletmelerde beslemenin nasıl yapıldığı her zaman merak ve araştırma konusu olmuştur. Geleneksel sağım ve besleme uygulanan işletmelerde olduğu gibi robotik sağım yapılan işletmelerde de hayvanların laktasyon dönemlerine uygun besin madde ihtiyaçlarını karşılayacak besleme uygulamaları yapılmaktır. Robotik sağımda da olabildiğince kolay ve rahat tedarik edilerek mümkün olabildiğince ucuza mal edilen yemleri içeren bir yemleme uygulanması tasarlanmalıdır. Bunu sağlamak için günlük rasyon iki ayrı kısma ayrılarak yedirilmektedir:
• İlk olarak hayvanlara yedirilecek kaba yemin tümünü ve konsantre yemin de bir kısmını karşılayan kısmi TMR yani kaba konsantre yem karışımı her öğünde hayvanların bulunduğu bölme veya padoklardaki yemliğe serilerek yedirilmektedir. Rasyonun büyük bölümü burada yedirilmektedir.
• İkinci olarak hayvanları robotik sağıma teşvik etmek için rasyondaki geri kalan konsantre yem robotik sağım ünitesinde “pelet konsantre yem” olarak sağıma her girişte belirli bir miktar halinde yedirilmektedir.
Robotik sağım yapılan birçok işletme yedirilen pelet konsantre yemin özel olarak hazırlandığını ifade edilmektedir. Bu yem açısından en önemli özellik oldukça lezzetli olması ve TMR ile yapılan beslemeyi tamamlayıcı özellikte besin madde içerecek şekilde kolay sunulan bir formda olmasıdır. Bu rasyonları hazırlarken ayrıca verimin sürekliliği ve hayvan sağlığını da göz önünde tutmak gerekir.
Bu nedenle robotik sağımda kullanılan kısmi TMR ve pelet konsantre yemin hazırlanması büyük beceri ve bilgi istemektedir. Aksi taktirde robotik sağım can sıkıcı bir sistem haline gelebilir.
Hayvan gruplarının farklı olması ve robotik sağım ünitesinde tek tip bir pelet konsantre yemle besleme yapılması gerektiği için hayvanların bulundukları bölme yemliklerine tüm hayvanların verim ve laktasyon dönemlerine uygun besin maddesinin çoğunu dengeli bir şekilde karşılayan kısmi TMR hazırlanması gerekmektedir1.
Yani hayvanlar aynı grup içerisinde bulunsa da aynı kısmi TMR fakat robotik sağım yemleme ünitesinde farklı pelet konsantre yem miktarı yedirilmektedir. Toplam tüketim içerisinde kısmi TMR’nin payı hayvanın özelliğine göre %89-71 arasında değişirken robotik sağım ünitesinde yedirilen pelet konsantre yem tüketimi miktarı genellikle 3 ile 8 kg arasında değişmektedir.
Robotik sağım beslemesinde başarının sırları nelerdir?
ABD’de Minnesota Üniversitesi araştırıcıları tarafından robotik sağım yapılan işletmelerde yapılan ankette robotik sağımın başarısı için besleme açısından 5 faktörün önemli olduğu belirlenmiştir2:
• Yemliğe serilecek kısmi TMR’nin enerji düzeyi
• Kısmi TMR’nin nişasta düzeyi
• Kısmi TMR’nin iyi düzeyde sabit olarak karıştırılması
• Kısmi TMR’nin düzenli ve birörnek olarak yemliğe dağıtılması
• Sağım ünitesinde sunulan pelet konsantre yemin hayvanlar tarafında lezzetli bulunması.
Bunlar içerisinde ilk yapılması gerekenin lezzetli, kaliteli yem maddelerinden oluşturulmuş ve yapısı iyi pelet konsantre yemin hazırlanması olduğu bildirilmiştir. Kısaca hayvanı sağım ünitesinde girmesi için teşvik edecek veya cazip gelecek bir pelet konsantre yemin hazırlanması lazımdır. Diğer faktörlerin bundan sonra düzenlenmesi gerektiği söylenmiştir. Ayrıca kaba yemin kalitesi ve özellikle rutubetinin hayvanların robot ziyaretini etkilediği ifade edilmiştir.
Sonuçta robotik sağımda besleme idaresi, robota istekli giriş ve süt verimi arasında sıkı bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır.
Başarıda diğer bir faktörde hayvana sağım için serbest seçim hakkı mı yoksa rehberli bir sistem mi uygulanması gerekliliğidir. Rehberli sistemde hayvan mecburen ya ilk olarak yeme daha sonra sağıma sokulmakta veya tersi yapılmaktadır. İçeride otomatik kapılarla hayvanların sağım, yem ve dinlenme sıralaması ayarlanabilmektedir. Örneğin ABD’de hayvanın ilk olarak sağıma girmesinin daha avantajlı olduğu düşünülmektedir. Son araştırmalarda ise serbest seçme hakkının sunulmasının hayvanı daha çok teşvik ettiği bildirilmiştir.
Yapılan araştırmalar ilk olarak sağıma müsaade edilen sistemlerde günlük olarak yaklaşık 6 kg’a kadar robotik sağım ünitesinde pelet konsantre yem tüketimi gerçekleştiği, bütün sürülerde ortalamanın ise yaklaşık 4 kg olduğu belirlenmiştir. Hayvanlar her sağıma girdiklerinde 750 gram ile 1.5 kg arasında pelet konsantre yem tüketimi sağlandığı, erken laktasyon döneminde bulunan hayvanların yem tüketimlerini artırmak amacıyla daha fazla robotik sağıma girmesine müsaade edildiği aktarılmıştır1. İneklerin robotik sağıma giriş sayıları hayvanların laktasyon sayısı ve laktasyonda bulunma süresine göre değiştiği anlaşılmaktadır. Genel olarak hayvanların ortalama günde 2.5-2.7 ziyaret yaptıkları görülmektedir (Şekil 1)2.
Yapılan bir başka araştırmada ise ineklere yedirilen pelet konsantre yemlerin %16-26 arasında protein içerdiği belirlenmiştir. Kısmi TMR’ların ise protein düzeyinin %14.5-17 arasında değiştiği, NDF değerlerinin ise ortalama %30 olduğu bulunmuştur3. Bu farklılıkların diğer besin maddelerinde de oluştuğu gözlenmektedir. Bulunan bu değerlerden dünyada da özellikle robotik sağım ünitesinde yedirilen pelet konsantre yemlerin henüz tam anlamıyla standartlaşmadığı ve muhtelif oldukları anlaşılmaktadır.
Robotik sağımla ilgili olarak bir başka sorunun da servis kolaylıkları olduğu söylenebilir. Robotik sağımın ileri olduğu ülkelerde ayda 1 veya daha fazla servis personeli çağıran çiftlik oranının %70’in üzerinde olduğu belirlenmiştir3. Periyodik veya arıza zamanında acil müdahale yapacak servis personelinde sıkıntı çekilmemesi galiba robotik sağımın yaygınlaşmasında anahtar role sahip faktörlerden birisi olacak.
Türkiye’de robotik sağıma bakış açısı nasıl?
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de işçi bulma ve çalıştırma şartlarının sağlanması büyük problem olmaya başladı. Bunu erkenden gören bazı işletmelerin robotik sağıma geçtiğini biliyoruz ve yenilerini de duyuyoruz. Şimdiye kadar edindiğim bilgilerime göre robotik sağımdan çoğu işletmenin memnun olduğunu söyleyebilirim. Diğer ülkelerde kullananlarda olduğu gibi besleme açısından henüz oturmuş bir uygulamanın olmadığını söyleyebilirim. En büyük problemin ise servis problemi olduğu bizim ülkemiz için de söylenebilir. Sırf servis yetersizliği nedeniyle farklı bir markaya geçenlerin olduğunu da biliyorum.
Robotik sağım benim bulunduğum şehir olan Konya’da da kullanım alanı bulmuş durumda. Aşağıda resimleri bulunan Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan Önder çiftçilerimizden gerçekten bu işi modern şartlarda uygulamaya çalışan ÇEKTA Tarım ve Hayvancılığın sahibi Hasan ÇEKİRDEK’te robotik sağım sistemini uzun yıllardır kullanan bir yetiştiricimizdir (Resim 2). Sayın Çekirdek’in bu konudaki tecrübesinin oldukça iyi olduğunu hatta iki farklı marka ile robotik sağım yaparak bu tecrübeyi kazandığını söylemeliyim. Yetiştiricimiz robotik sağımın faydalı ve uygulanmasının avantajlı olduğunu, fakat en büyük sıkıntının servis hizmetlerinden kaynaklandığını aktarmaktadır.
Resim 3. Konya’da robotik sağım yapan işletme sahibi Hasan ÇEKİRDEK ve işletmesinden bir görüntü
Robotik sağım sistemlerinin tüm dünyada yaygınlaşmasındaki en büyük engelin yüksek maliyeti olduğu söylenmektedir. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden bizim de robotik sağım sistemleri ve uygulamaları konusuna özel önem vermeliyiz. Bu makaleyi yazarken kendimin de bu konuda biraz eksik olduğunu anladım. Fakat aynı eksikliğin tüm dünyada hatta hayvancılıkta ileri ülke uzmanlarında da olduğunu gördüm. Yani bu konu yeni ve daha gidilecek çok yol var. Yetiştiriciyi aydınlatmak ve yön vermek için robotik sistemler üzerinde daha fazla durmalı, erkenden tecrübe ve bilgi kazanmalıyız.
Kaynaklar:
1. DeVries, T. J., & Penner, G. B. (2022). Nutritional Opportunities and Challenges with Robot Milked Cows.
2. Salfer, J., & Endres, M. (2018). Feeding and Management Practices for Robotic Milking Success. In Proc. 4-State Dairy Nutrition Conference (pp. 62-68).
3. Tranel, L., & Bentley, J. (2018). Management Practices of Iowa Robotic Milking System-2017. In Proc. 4-State Dairy Nutrition Conference (pp. 69-74).
Popüler Sorular