Sorulara Göz At

Yetiştirici Köşesi

Hayvanıma yüzde 19 mu yoksa yüzde 21 proteinli süt yemi mi yedirmeliyim?

Prof. Dr. Nurettin Gülşen 12-04-2023 5616 Kez Görüntülendi.

Hayvanıma yüzde 19 mu yoksa yüzde 21 proteinli süt yemi mi yedirmeliyim?

Yem fiyatlarının yüksek olması bugünlerde yetiştiricilerimizi hem ucuz yeme yönlendiriyor hem de aklına birtakım çelişkili sorular getiriyor. Piyasada yem fiyatının yüksekliği genellikle proteininin oranıyla değerlendiriliyor. Yani “kaliteli yemin proteini yüksektir” diye yanlış bir değerlendirme ortaya çıkıyor. Sanki ucuz olanı ya da düşük proteinli yemi alınca hayvanların verimi düşecek ya da hastalanacaklar gibi bir düşünce kendiliğinden ortaya çıkıyor. Firmalar ürünlerini çoğunlukla protein oranını öne çıkararak pazarlamakta, protein oranı %18-24 arası olan süt karma yemlerinin reklamları yazılı ve görsel medyada yoğun olarak görülmektedir.

Öncelikle her yüksek protein yemin kaliteli olacağı anlamına gelmeyeceğini söylemem gerekiyor. Fabrikalar tarafından albenisi artacak şekilde çeşit çeşit güzel isimler verilmiş ve çuvalları harika tasarlanmış yemler farklı protein düzeyleriyle satılmaktadır. “Kimse ayranım ekşi demez”. Her fabrika mutlaka yeminin çok kaliteli olduğunu, kaliteyi ucuza verdiklerini iddia edecektir. Gerçekten de son yıllarda fabrikalar arasında yoğun rekabetin olması ürettikleri yemin kalitesi açısından önemli ilerlemeler katetmesini sağlamıştır.

Artık gerek yemde kullanılan hammaddelerde gerekse fabrikadan çıkan yemlerde yoğun analizler yapılmaktadır. Fabrikalar tarafından kalite kontrollerinin sıkı olmasının yanı sıra son dönemlerde Bakanlığın çok yoğun kontroller yapması ve beyan edilen analiz sonuçları tutmayan yemlere yüksek cezalar kesmesi de yem kalitesini artırmıştır. Nitekim Prof. Dr. Halil İbrahim Çerçi ve arkadaşlarının Elazığ’da 40 adet 20 baş ve üzeri süt ineği bulunan işletmelerde yaptıkları araştırmada1 bu işletmelerden alınan yemlerin yapılan analiz sonuçlarıyla çuvallardaki etiket değerleri arasında farklılığın olmadığı bildirilmiştir.

Aşağıdaki Tabloda 2010 ve 2014 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yem Analiz Laboratuvarına analiz edilmek üzere gönderilen 102 adet fabrika süt yeminin belirlenen analiz sonuçlarının ortalamaları verilmiştir. Bu sonuçlara göre de fabrika süt yemlerinin protein değerlerinin oldukça yüksek ve beyan edilen değerlerde olduğu görülmektedir.

Eğer yetiştiricimiz alacağı yemin çeşidini içerdiği protein oranına göre yapıyorsa aşağıda yazılan birkaç noktaya mutlaka dikkat etmesi gerekir:

1.    Alacağı yemin etiketinde bulunan protein sağlayan küspe ve yan ürünler çeşitlerine bakılmalıdır. Bir yemin fiyatını artıran hammaddeler çoğunlukla protein kaynağının kalitesinden kaynaklanmaktadır. Çok sayıda protein kaynağı yemde kullanılmaktadır. Genel olarak yemde kullanılan protein kaynağı çeşitliliği ne kadar çoksa işkembe sağlığı ve süt proteini oranı açısından yem o kadar iyidir denilebilir.

Bunların kalitesini belirleyen faktör içerdiği kaliteli aminoasitlerdir. Kalite sıralaması genellikle soya küspesi, mısır gluteni, kanola küspesi, keten tohumu küspesi, pamuk tohumu küspesi, ayçiçek küspesi, fındık küspesi, aspir küspesi şeklinde yapılabilir. Bunların dışında kalitesi orta derecede denilebilecek DDGS denilen alkol sanayi yan ürünlerinden elde edilen proteinli hammadde de yemlerde fazla miktarda kullanılmaktadır. Bir diğer protein kaynağı da kendisi tam protein olmayan fakat protein gibi etkili olan ve değerlendirilen bazı yem maddeleridir.

Üre bunlara güzel bir örnektir. Üre kullanılan yemlerin çuvallarında yazma zorunluluğu bulunmaktadır. Fiyatı daha ucuz olsa dahi üreye karşı son dönemlerde genel bir intiba olarak üreme problemi oluşturduğu düşüncesi yetiştiriciyi üre içeren yemleri yedirmeye karşı isteksiz davranmaya zorlamaktadır. Bu sebeplerden ötürü fabrikalar, yapısı çoğunlukla gerçek protein yapısında olmayan azotlu maddeleri bulunduran maya endüstrisi kalıntılarını içeren %45 üzerinde proteinli ucuz kaynaklara yönelmiştir.

Bu kaynakların üre kullanımında zorunlu olan çuvala yazma şartı da bulunmamaktadır. Bütün bu yazdıklarımdan özetle yem yapan birisinin çok kolay ve ucuza 16, 18, 19 veya 21 proteinli yem yapabileceği, önemli olanın protein oranı yerine özellikle yemdeki protein kaynağının kalitesi olduğu söylenebilir. Yani bu yemler hem soya küspesiyle hem de üreyle veya diğer kaynaklarla kolaylıkla yapılabilir.

Nitekim yukarıdaki Tablodan görüleceği gibi 102 adet fabrika süt yemi içeriğindeki proteinin %35.8’i protein yapısında olmayan azotlu maddelerden oluştuğu belirlenmiştir. Buradan üreli veya azot kaynaklı yemlerin kalitesiz veya zararlı olduğu sonucu çıkarılmasın. Gittiğim birçok işletmede duruma göre üre veya maya endüstrisi yan ürünlerinden kullandırıyorum ve güzel sonuçlar da elde ediyorum. Tamamen şartlara bağlı. Çoğu zaman Türkiye şartlarında kullanılmasını gerekli gördüğüm bu protein kaynakları hakkında ileride bir makale daha yazacağım.

2.    Hangi proteinde yem alınacağına karar verirken ikinci önemli düşüneceğiniz konu da hayvanlarınıza hangi kaba yemleri yedirdiğinizdir. Eğer kaliteli kuru yonca veya yonca silajı ile erken biçim ryegrass gibi kaliteli otları rasyonda yüksek miktarda kullanıyorsanız yüksek proteinli yemler almanıza gerek kalmayacaktır. Bu durumda %19 protein içeren çoğu yem fabrikasının yemi yeterli olacaktır. Birçok işletmede kaliteli ve yüksek proteinli kaba yemle birlikte %21 protein içeren yemi birlikte kullandıklarını gördüm.

Hatta bunun üzerine soya küspesi ve diğer küspeleri de kullandıklarına rastladım. Bunların rasyonlarını düzenleyip %19 veya daha düşük proteinli yeme geçirdikten sonra şaşırtıcı bir şekilde sütlerinin arttığını çoğu işletme söylemiştir. Çünkü hayvanlarınıza tükettirdiğiniz fazla proteinin kandan atılması için ilave enerji harcanması gerekiyor, karaciğer de bunu yapmak için zorlanıyor. Eğer kaba yeminiz saman, orta kaliteli yonca, buğdaygil otları ve mısır silajı gibi kaba yem kaynaklarından oluşuyorsa o zaman seçeceğiniz yemin protein düzeyini artırmanız gerekecektir. Yani ne kadar çok saman gibi yemleri daha çok kullanırsanız fabrika yemlerinin de daha yüksek proteinli olanını seçmeniz gerekebilir.

3.    Üçüncü olarak da hayvanlarınızın verimini dikkate almanız gerekir. Hayvanlarınızın verimi günlük 25 kg’dan daha az ise ve kaba yem kaliteniz iyiyse %19 proteini geçmeyiniz. Eğer veriminiz düşükse yüksek proteinli yemler veya ilave soya küspesi gibi kaynaklar katmanız veriminizi artırmayacaktır. Sütünüz artsa bile ilave harcadığınız soya küspesi masrafı aldığınız sütü karşılamayacaktır. Türkiye şartlarında ortalama günlük 30 litre süt verimini geçiyorsanız yüksek proteinli fabrika yemleri ve kaliteli protein kaynaklarıyla besleme yapmanızda fayda bulunmaktadır.

4.    İşletmede “Fresh”, “Erken laktasyon” veya “1. grup” gibi isimlerle adlandırılan, süt veriminin yükseldiği veya pikte olduğu gruplara yedirilecek karma yemlerde özellikle protein oranının yüksek olmasının yanı sıra protein kalitesinin de mümkün olduğunca yüksek olması sağlanmalıdır. Yukarıdaki Tablodan da görüleceği gibi analiz edilen süt yemlerindeki ham proteinin %26.9’unun by-pass protein olduğu görülmektedir.

Hayvanlardan 25 kg süt veren grup için tüketilen proteinin yaklaşık 1/3’ünün bypass protein olması yeterli görülmekle birlikte süt yemlerinde bu oranın yeterince sağlanamadığı anlaşılmaktadır. Yine de bu hayvan grubunun tüketmesi gereken bypass protein miktarı da işkembede üretilen mikrobiyel protein ve Türkiye’de yaygın kullanılan protein kaynaklarından rahatlıkla karşılanabildiği söylenebilir. Bununla birlikte yüksek verimli hayvanlarda ise işkembe mikroorganizmaları tarafından sağlanan mikrobiyel proteinin kalitesi yeterli gelmemektedir. Hayvanın yüksek verimi sürdürebilmesi için tükettiği protein miktarının yaklaşık yarısının by-pass protein olması zorunludur.

Bu nedenle karma yemlerde kullanılan protein kaynaklarının soya küspesi ve mısır gluteni gibi hem protein oranı hem de proteinin by-pass oranı yüksek yem maddelerinden seçilmesi gerekmektedir. Yani hayvanınız verimli ise protein düzeyi ve fraksiyonlarını iyice irdelemeden yem almayınız.

Bir işletmede süt veriminin düşmesi, beslemeye bağlı hastalık belirtilerinin artması, arzu edilen gebelik oranına ulaşılamaması gibi birçok olumsuz durumda aklımıza ilk olarak rasyon ya da karma yemin diğer bir ifadeyle fabrika yeminin protein içeriğinin ve kalitesinin sorgulanması gelmektedir. Yukarıda özetle bahsettiğim gibi bu sadece fabrika yeminin protein düzeyi ya da kalitesinden değil aynı zamanda kullandığınız kaba yemlerin protein içeriği ve kalitesinden kaynaklanacağını unutmayınız. Ucuz ve kaliteli beslemenin yolu öncelikle protein içeriği ve sindirilebilirliği yüksek kaba yemler sağlamanızdan geçmektedir.

Kaynaklar

1.    ÇERÇİ, İ. H., MAMAK, A., & TERLEMEZ, F. (2020). Elazığ’da 20 Baş ve Üzeri Kapasiteli Süt İneği İşletmelerinde Kullanılan Yemlerin Araştırılması. Turkiye Klinikleri J Vet Sci, 11(1), 9-17. 

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Prof. Dr. Nurettin GÜLŞEN

Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Konya.

https://www.yetistiricisoruyor.com

nurettin@yetistiricisoruyor.com

https://www.facebook.com/yetistiricisoruyor/

https://www.instagram.com/nurettingulsen44/

https://twitter.com/ngulsen