
Yetiştirici Köşesi
Bugünlerde şap hastalığının tüm Türkiye’de salgın halinde yaygınlaşma ihtimaline karşı bazı önemli uyarılar yapılmakta ve önlemler alınmaktadır. Yetiştiricilerimiz şap hastalığı ile ilgili ayrıntılı bilgileri her türlü kaynakta bol miktarda bulabilmekle birlikte şap hastalığı öncesinde veya sırasında hayvanların dirençlerini artıran ve hastalığın şiddetini azaltarak iyileşmeyi hızlandıran uygulamalar hakkında fazla bilgiye ulaşamayabilirler.
Şap hastalığı hayvanın virüsü alışından sonra 2-15 gün arasında oluşmaktadır. Şap hastalığının önlenmesi için en uygun yol aşı yaptırılmasıdır. Türkiye şartlarında Halim Akın tarafından gerçekleştirilen bir yüksek lisans tez çalışmasında1 sunulan aşağıdaki resimlerden de görüleceği gibi şap hastalığı en çok hayvanın ağzında yaralar, salyanın ip gibi aşağıya doğru akışı, dilin dışarıya çıkarılması ve ayak ile memede oluşan açık yaralar gibi belirtilerle seyretmektedir. Tez çalışmasında da belirtildiği gibi genç hayvanların kalp kasında bozukluklar oluşturarak ölümlere sebep olmakta, daha yaşlı hayvanlarda ise verim ve sağlıkla ilgili uzun süreli problemler gözlenmektedir.
Vitamin ve mineraller şap hastalığına karşı direnci artırabilir
Şap hastalığı gözlenmeden önce direncin artırılması için bazı uygulamalar yapılabilir. Bunlar sayesinde aynı zamanda yaptırılacak olan aşının etkinliği artırılabilir. Hastalığa yakalanan hayvanlarda bağışıklığın hızlı oluşması desteklenebilir, sonuçta hastalığın şiddeti azaltılarak süresi kısaltılabilir. Öncelikle hayvanların yemine vitamin ve mineral tozları katılması ve doğrudan hayvana iğne yaptırarak ADE vitaminlerinin sağlanması bu amaçlarla yapılacak işlemlerin başında gelmelidir.
Bu vitaminler, hayvanın direncini artırarak korunma veya hastalıktan hafif atlatmayı sağlayabilmelerinin yanı sıra hızlı iyileşmeyi de sağlayacaklardır. Vitamin-mineral tozlarını günlük olarak yeme katarak yedirebilirsiniz veya bu vitaminler vücutta depo edilerek yavaş yavaş kullanıldıkları için yaklaşık 15 günde bir iğne olarak yaptırarak hastalık döneminde artan ihtiyaçların sağlanmasını garanti altına alabilirsiniz. A vitamini, şap hastalığının en çok tesir ettiği ağız, mide, meme ve ayak gibi bölgelerdeki canlı yüzeyleri oluşturan hücrelerin sağlamlaşmasını, virüsün zararlı etkilerinden korunmasını ve zarar görenlerin yerine tekrar hızla hücrelerin üreyerek yaraların kapanmasını sağlayacaktır.
D vitaminin ise son zamanlarda hayvanın hastalıklara karşı olan direncini artıran en etkili vitamin olduğu belirlenmiştir. Hayvanlarınızı güneşe çıkarmayı unutmayınız. Güneş ışınları vücutta D vitamin üretimini artırdığı gibi birçok virüs ve hastalık oluşturan bakterilerin ölümünü de sağlamaktadır. E vitamini şap hastalığında vücuttaki hücrelerin bütünlüğünü sağlayan ve koruyan diğer önemli vitamindir. Bunların koruyucu, hastalık şiddetini düşürücü, iyileştirici ve aşının etkinliğini artırıcı vitaminler olduğunu unutmayalım, özellikle bu dönemde günlük olarak yemle ve 15 günde bir iğne yoluyla vücutta yeterli düzeyde bulunmalarını sağlayalım.
Şap hastalığının etki ettiği vücut yüzeylerinde çinko ve bakır gibi elementlerin fazlaca kullanıldığını, bunların aynı zamanda hastalık etkeni olan virüsün öldürülmesi için antiseptik özellikleri olduğunu unutmayalım. Selenyum da hücreleri koruyan, bağışıklığı artıran diğer önemli iz mineral olarak düşünülmelidir. Bu iz elementlerin de mineral tozlarıyla günlük olarak tüketilmeleri sağlanmalıdır. Hatta bu dönemde bu minerallerin bir kısmının emilimi ve vücuttaki etkinliği daha iyi olan organik olan çeşitlerden sağlamalıyız.
Bu mineraller olmadan ayak, tırnak ve meme gibi bölgelerde derin yaraların iyileşmesinin gecikeceği açıktır. Mineral tozlarında bulunan kobalt ve B grubu vitaminler hayvanın enerji elde etmesini ve enerjinin kullanılmasını sağlayan önemli etken besin maddeleridir. B grubu vitaminler hayvanın işkembesinde faydalı bakteriler tarafından üretilmekle birlikte hastalık döneminde yem tüketiminin azalması nedeniyle yeterince üretilmeyeceklerdir. B grubu vitaminler olmayınca hayvan enerjisini sağlayamayacak, bitkin ve düşkün hale geçerek hastalığın şiddeti artacak, süresi uzayacaktır.
Şap hastalığı bulunan hayvanlar nasıl beslenmelidir?
Şap hastalığı bulunan hayvanlarda nasıl bir besleme metodu uygulanacağına dair net bir bilgi ya da öneri bulunmamaktadır. Genel tecrübelerime dayalı olarak aşağıdaki besleme önerilerini sunabilirim:
-Şap hastalığı geçiren hayvanlarda ağız ve sindirim sistemi yaralarına batan saman gibi kartlaşmış ve sivri uçlu sert kaba yemlerin yerine yaprak yönünden zengin yumuşak ve ince dallı hafif ıslatılmış yonca kullanımı faydalı olacaktır. Yeşil yemler daha kolay tüketilebilecek yem maddeleridir.
- Yonca ve bazı yeşil yemlerde bulunan karotenlerin hücre koruyucu özelliklerinin yanı sıra A vitaminine dönüşerek parçalanan canlı dokuların tekrar onarımını sağlarlar.
- Şap hastalığı bulunan hayvanlarda serum protein, albümin ve kalsiyum seviyelerinin önemli düzeylerde düştüğü belirlenmiştir2. Özellikle yonca gibi yemlerde bulunan proteinin faydalı olmasının yanı sıra “saponin” denilen çok düzeyde bulunan etkili maddelerin virüsleri öldürücü etkisi de oluşabilir.
- Kuru şeker pancarı posası gibi yem maddeleri ıslatılarak kullanıldıklarında gayet yumuşak bir yem maddesi oluştururlar. Şeker pancarı posasının içerisinde bulunan şekerler ve yumuşak lifli yapısı yem tüketimini artıracaktır. Şeker pancarı posasının silajı asitliği yüksek olduğu için faydalı olabilir ama ağız yaraları nedeniyle hayvanlar tüketmek istemeyebilir.
- Tane yemlerin öğütülerek kullanılması ve arpa gibi sert dış kabuğa sahip olanların bir süre yedirilmemesi tavsiye edilebilir. Tane yemlerle besleme sonucunda artan bütirik asitin yaraların hızlıca kapanmasına faydası olacaktır.
- Silaj gibi yem maddeleri yedirildiği taktirde içeriğinde bulundurdukları organik asitler sayesinde virüslerin ölmesine yardımcı olacaklardır fakat sert ve batıcı yapıları hayvanın canını acıtacağı için yem tüketimini azaltabilir.
- Karışım halinde hazırladığınız yemleri ıslattıktan bir süre sonra daha yumuşamasını bekledikten sonra yediriniz. Eğer yem tamamen kuru ise ağırlığı kadar su ilave ederek yumuşatınız.
- Kepek gibi lif içeriği yüksek yem maddelerini lapa formunda hazırladıktan sonra yedirebilirsiniz. Bununla birlikte aşırı miktarda yedirirseniz ve özellikle un içeriği fazla kepekleri kullanırsanız asidozis ve hayvanları ölüme götüren sonuçlar oluşabilir, dikkat ediniz.
Şap hastalığı üzerine 2015 yılında Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisinde yayınlanan bir derlemede şap virüsünün oldukça dayanıksız bir virüs olduğu, asitlik ve baz durumunu belirten pH derecesinin 7-9 arasında olması durumunda yaşayabildiği yazılmıştır. Bunun dışındaki pH değerlerinde ve 50°C’ın üzerinde süratle etkinliğini kaybettiği, sirke gibi asit ve karbonat gibi alkali maddelerle hazırlanan solüsyonlarla yıkama ve dezenfeksiyonun şap virüsünü imha edeceği belirtilmiştir. Saha şartlarında, şap virüsünün öldürülmesi için %4’lük sodyum karbonat ve %1’lik sodyum hidroksit solüsyonlarının hazırlanarak kullanılabileceği tavsiye edilmiştir. (3)
Türkiye olarak sıkıntılı günler geçirdiğimiz bu günlerde bir de şap hastalığının yaygınlaşması oldukça can sıkıcı bir durum. Elbirliğiyle, milletçe beraber hareket ettikçe ve bilime inandıkça inşallah bu sorunları kısa sürede aşacağız.
Kaynaklar
1. Akın H., & Güneş V. (2010) Sığırlarda şap hastalığına bağlı kalp kası hasarının teşhisinde serum kardiyak troponin-ı düzeylerinin araştırılması. Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı, Kayseri.
2. Barkakati J, Sarma S, Kalita DJ. (2015) Effect of foot and mouth disease on haematological and biochemical profile of cattle. Indian J Anim Res; 49: 713-716.
3. İnce, Ö. B., & Kanat, Ö. (2015). Şap Hastalığı. Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisi, 26(2), 45-51.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Prof. Dr. Nurettin GÜLŞEN
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Konya.
https://www.yetistiricisoruyor.com
nurettin@yetistiricisoruyor.com
https://www.facebook.com/yetistiricisoruyor/
Popüler Sorular